Güllaç

Yayınlanma Tarihi: 22 Ekim 2021
imageGüllaç /> ornament

En sevdiğimiz lezzetlerin tarihi serüvenlerini incelediğimiz serimizde bu haftanın konuğu, özellikle Ramazan aylarının ve iftar sonralarının yıldızı olan Güllaç. Güllaç; mısır nişastası, su, gül suyu, süt ve şeker ile hazırlanan, Osmanlı ve Türk Ramazan kültürünün en önemli miraslarından olan geleneksel bir Türk tatlısıdır.

Güllaç, mısır nişastasını saklama çabasıyla ortaya çıkmıştır. Osmanlı döneminde insanlar nişastanın böceklenmesini ve uçuşup ziyan olmasını engellemek amacıyla yufka şekline getirip uzun süre saklanmasını sağlamışlardır. Bu yufkalardan gerekli durumlarda çeşitli yiyecekler yapmışlardır. Nişasta kullanılması gerektiğinde ise bu sert yapraklardan koparıp ufalayarak toz nişasta olarak kullanmışlardır.

13. yüzyıla ait en eski tarifine göre, güllaç yapraklarını hazırlamak için buğday nişastası ve su veya çırpılmış yumurta akıyla yapılan sulu bir hamur saca dökülürdü. Bugün ise güllaç hamuru mısır nişastası ve sudan yapılmaktadır.

Güllaç, saray mutfağına ilk kez 1480’li yıllarda girmiştir. Kastamonulu Ali Usta, elinde kalan yufkaları şekerli sütle ıslatıp tatlı haline getirdi. O sırada Kastamonu gezisinde olan saray görevlileri Ali Usta’nın yaptığı tatlıyı çok beğenip, tatlıyla beraber Ali Usta’yı da saraya tatlıcı başı olarak götürdüler. İçinde bulunan gül suyundan dolayı “güllü aş” adını almış, zamanla değişerek “güllaç” haline gelmiştir.

imageMissing Alt Text

Hikayeli Yemekler

Detay
Yazarın Diğer Yazıları
Yazarın Tarifleri

imageMissing Alt Text
Geleneksel Mesajlar Taşıyan “Perde Pilavı”

Bu hafta konuğumuz lezzetinin yanında, malzemeleriyle geleneksel mesajlar taşıyan “Perde Pilavı”. Perde pilavı, fes şeklindeki bakır tencerelerde pişirilir ve Siirt’in en meşhur misafir yemeğidir. Dışı çıtır yufkayla kaplı, içi ise iç pilavla dolu bir yemektir. Görüntüsünden dolayı diğer pilavların daha fazla ilgi gören perde pilavı yalnızca Siirt ilimizde değil Türkiye’nin çoğu bölgesinde bilinmektedir.

imageMissing Alt Text
Kumpirin Sofralara Yolculuğu

Bu hafta konuğumuz tereyağı, kaşar, lezzetli salatalar, mezeler ve soslar katılarak hazırlanan bir patates ürünü olan kumpir. Kumpir, közlenmiş patatesin, farklı lezzetlerle buluşmasıyla ortaya çıkan bir fast food yemeğidir.

imageMissing Alt Text
Fettuccine Alfredo

Bu hafta konuğumuz eşinin sağlıklı günlerine kavuşması için uğraşan bir şefin icadı, İtalyan lezzet “Fettuccine Alfredo”. Fettuccine Alfredo, tereyağ, parmesan ve krema ile yapılan bir makarna çeşididir. Küçük şeritler anlamına gelen Fetuccini, Roma ve Toskana mutfağında yoğun bir şekilde kullanılan, hamuru temel olarak un ve yumurta ile hazırlanan, Tagliatelle’den geniş, Papardelle’den ince bir cins İtalyan makarnası olarak bilinir. Alfredo sosu ise, ismini 1900’lerin başından ortalarına kadar Roma’da restoran işleten, yemek yapma tutkusunu serüvene dönüştüren “Alfredo di Lelio” adında bir İtalyan’dan almaktadır.

imageMissing Alt Text
Hikayeli Yemekler: Aşure

Aşure; Hicri takvime göre Muharrem ayının onuncu günü yapılan ve genel olarak kabuğu alınmış buğday ile birlikte, fasulye, nohut, kayısı, ceviz, üzüm, bakliyat ve yemişlerin uzun süre kaynatılmasıyla pişirilen bir yiyecektir. Aşure, dilimize Arapça “aşura” kelimesinden geçmiş olup, İbranice “onuncu” anlamındaki “asor” kelimesinden türemiştir.

imageMissing Alt Text
Hikayeli Yemekler: Nar

Bugün şifa deposu olan narın tarihte edindiği yeri ve taşıdığı mesajları inceleyeceğiz. Mitolojide nar; bereketi, doğumu ve kadınlığı güçlü bir şekilde sembolize etmektedir. Bu, pek çok meyvede çekirdek meyvenin ortasında sınırlı sayıda saklıyken narda birden fazla olmasına dayanır. Yine bu nedenle nar, bereketin ve bir neslin devamlılığını ifade ediyor. İlginçtir ki, mitolojide mevsimlerin oluşumu da narlara dayanmaktadır.

Tümünü Gör